mola camping
şile ağva yolu
üzerine hindistan cevizi serpilmiş pasta(şaka şaka mantar:))
6 ekim 2008 tam 6 yıl oldu aynı yastığa baş koymaya başlayalı...bana 6 yıldır güzellikler yaşatan bir eşim var hamdolsun,Rabbim iki cihanda beraber olmamızı nasip etsin inşallah.Bu vesileyle Hafta sonu Şile'ye gittik, İstanbul'da olupta şehre hem yakın hem uzak olmak böyle birşey.Cumartesi sabah saat 9'da yola çıktık daimi yol arkadaşlarımız:)Erdem ailesini evlerinden alıp mutlu mesut bir şekilde günümüze başladık.11 gibi Ümraniye-Şile yolu üzerindeki köylü lokantalarından birinde güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra Şile merkezdeki Değirmen Otele yerleştik,geçen yıl da burada kalmıştık gerçekten güzel bir mekan.Valizlerimizi yerleştirdikten sonra hep beraber çıkıp Ağva yolu üzerindeki köyleri gezip Mola Camping'e geldik, zaten bütün günü orda geçirsen hiç sıkılmazsın, öyle bir yer...Ahşap bungalov evleri kestane ağaçları ve bu mevsime özgü mantarıyla masallardan fırlamış da gelmiş sanki burası; Vural bey de gerçekten çok misafirperverdi sağolsun...Uzun bir molanın ardından köyleri gezmeye devam... Yine yolumuzun üzerinde küçük bir çay bahçesinde çay içip yanımızda getirdiğimiz meyvelerden birer ikişer yedik, tabi hamak keyfi de bambaşka canım hele de derenin üzerine doğru salınıyorsa hamak daha da heyecanlı,ha bu arada neredeyse ortadan ikiye ayrılıyordum,Bülent'i hamaktan kaldırmak için bir elimden o, diğerinden Nurhan tutunca iki süpermenin arasında ölüyorum sandım:) kollarımın kendine gelmesi birkaç günü aldı:)Tabi bu arada akşamı da yaptık çaktırmadan... Otelimize gelip odamıza çekildik,beyler otelin nimetlerinden faydalanmak üzere hamam ve saunaya gittiler...ama sanmayınki biz mahrum kaldık;akşam yemeğinden sonra eşlerimiz bizi de saunaya götürdüler onlar kapıda nöbet tuttu biz de nurhanla işin sefasını sürdük:)tabi hamamdan çıktığımızda pestil olmuştuk yani,eeee alışık olmayınca epey yordu bizi.şimdi rahat bir uyku bizi bekliyor.Sabah 12 ye doğru otelimizden ayrılıp Ağva'ya doğru sahilden yola çıkıyoruz.Ağva girişinde nehrin kenarındaki cafelerin birinde molamızı verdik erkekler tavla oynarken biz de deniz bisikletine binip Ağva deresinin tadını çıkardık, gerçekten çok eğlenceliydi.Şile'nin akşamı birbaşka güzel, hele de Şile fenerinin civarındaysanız keyfinize diyecek yok. Akşam yemeğimizi de Mercanköşk Sosyal tesislerinde yedik, envai çeşit balıklar önümüzde "ye beni ye beni" diye yalvarıyordu sanki :) Ha bu arada Şile' nin anlamıymış "Mercanköşk", bunu da dipnot olarak belirtmek istedimartık eve dönüş vakti geldi, eyvallah...